Eren Gül Aydın | Marketing To Do List - Owner

Dünyanın en büyük salgını olarak kabul edilen 1918 grip salgını dünya nüfusunun üçte birini etkiledi ve 50 milyon ölümle sonuçlandı. Yüz yıl önce, tıbbi tedaviler ve önlemler önemli ölçüde sınırlıydı ve halkın sağlıklı kalabilmesini kolaylaştırabilecek bilgi alışverişi de telefon, posta veya kişiden kişiye etkileşim yoluyla yapılıyordu.

Şimdi, bir asırdan fazla bir süre sonra, milyonlarca yaşamı tehdit eden yeni bir küresel salgın olan yeni bir coronavirüs ile karşı karşıyayız. Bugün, inanılmaz hız, erişim ve etkiye sahip dev sosyal medya platformları tarafından birçok bilgi paylaşma yöntemi kullanılıyor.

9 milyardan fazla kişi düzenli olarak sosyal medya kullanıyor ve çoğu uzun süre kullanıyor. Dijital 2019 trendlerine göre dünya genelinde 1 kişi ortalama 9 sosyal medya hesabına sahip.Youtube en çok kullanılan sosyal medya kanalı. Onu sırasıyla Instagram ve Facebook izliyor. Peki dev sosyal medya platformları sosyal medyadaki bilgi kirliliğini nasıl engelleyebilir ya da kriz dönemlerinde faydalı olabilmek için nasıl rol oynayabilir?

Covid-19 sürecinde sosyal medyanın rolüne, yaptıklarına ve yapabileceklerine bakarak yorumlayalım.

Dijital ekosistemlerin etrafımızı sardığı çağımızda, toplumun genelini etkileyen olaylarda kitle iletişim aracı olarak herkes önce sosyal medyayada bilgi arayışına giriyor. İnsanlar bir yandan neler olup bittiğini öğrenmeye çalışırken bir yandan da televizyonda duydukları bilgileri eşleştirmeye doğrulamaya çalışıyor. Kafalarda şu var; televizyonda söylenenler ne kadar doğru? Eğer doğru ise Twitter’da önemli biri bunu yazmış olmalı. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bir televizyon programında söylenebilecekler sınırlıdır, fakat doğruyu bilen birini o an kimse sınırlayamaz ve o tweeti atar. 

Sosyal medyanın bu kadar yaygın kullanılıyor olması bir yandan dünyada olup bitenden hızlı haberdar olmamızı sağlarken bir yandan da yanlış bilgi yayılmasını kolaylaştırıyor. Covid-19 gibi, doğal afetler veya terör olayları gibi toplumsal etkileri büyük olan durumlarda bu doğru ve yanlış bilgilerin savaşı başımızı döndürüyor. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayıklamak zorlaşıyor ve sosyal medya “doğru kullanılmadığında” bir dedikodu ortamına dönüyor. Peki dev sosyal medya platformları bu bilgi kirliliğini nasıl engelleyebilir ya da kriz dönemlerinde faydalı olabilmek için nasıl rol oynayabilir? Bunu Covid-19 sürecinde sosyal medyanın rolüne, yaptıklarına ve yapabileceklerine bakarak yorumlayalım.

1-İnsanları Güvenilir Kaynaklara Yönlendirme Aracı Olarak Sosyal Medya

Sosyal medya platformlarının öncelikli olarak üstlenebileceği kritik rol; insanları doğru bilgi kaynaklarına yönlendirme. Milyarlarca kullanıcısı ve verisi olan ve büyük veri yönetiminde, yapay zeka teknolojilerinin kullanımında oldukça ileri olan bu dev platformlar, içinde bulunduğumuz Covid-19 döneminde bu yönlendirmeyi yapıyor. Dünyanın önde gelen sosyal medya platformları buralardan insanlara doğru bilgilendirmeler ve kaynak yönlendirmeleri yapıyorlar. Birkaç örneği aşağıda görebilirsiniz.

Facebook, COVID-19 araması yaptığınızda karşınıza bir pop-up çıkarıyor ve sizi WHO web sitesine yönlendiriyor. Linkedin‘de yine COVID-19 araması yaptığınızda hemen bir yönlendirme mesajı ile karşılaşıyorsunuz.

Sosyal medya platformlarının yanı sıra dijital platformlarda aynı yolu izliyor. Örneğin Google Scholar (Google Akademik), Covid-19 ile ilgili bilgi aradığınızda önde gelen tıbbi dergileri ve diğer siteleri öne çıkarıyor.Twitter ve diğer sosyal medya siteleri de benzer şekilde koronavirüsle ilgili aramaları, yazım hatalarını dahi hesaba katarak içeriği güvenilir kaynaklara veya bireylere işaret ediyor. 

Sosyal medyaya kaynak tasarımlar sağlayan Canva platformu da açılışında Covid-19 ile ilgili doğru sitelere yönlendirme yapıyor.

2-Kitle İletişim Aracı Olarak Sosyal Medya

Sosyal medya platformları, Koronavirus 2019’un (COVID-19) patlak vermesi sırasında bilgilerin yayılması için önemliydi.  Birçok önemli kuruluş sosyal medya hesapları üzerinden toplumları bilgilendirmeye devam ediyor. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), çok sayıda dergi ve diğer sağlık kuruluşları, birçok platformda düzenli olarak rehberlik ediyor. Türkiye’de Başbakanlık Dijital Dönüşüm Ofisi ve Sağlık Bakanlığı bu rehberlikte ön saflarda yer alıyor. Bu fonksiyonuyla sosyal medya platformlarının bir yayın kanalı ve kitle iletişim aracı olarak toplumu doğru yönlendirmede kritik bir görev yaptığını görüyoruz.

3- Etki Sahibi Kişilerin Toplumu Yönlendirme Platformu Olarak Sosyal Medya

Sosyal medyada etkin bir topluluğa sahip sağlık kuruluşları, klinisyenler ve sosyal medya fenomenleri de çevrimiçi trafiği etkin bir şekilde güvenilir kaynaklara yönlendirerek bilgi kirliliğinin önüne geçmek için yardımcı olabilirler.

Sosyal medya platformlarının aktif bir şekilde sağlıkla ilgili doğru bilgilerin yayılması rolünü üstelenmesi, afişler, pop-up’lar ve doğrudan mesajlaşma gibi yollarla ile kullanıcılara el yıkama ve sosyal uzaklaşma hakkında bilgi vererek süreci desteklemesinin önemli katkıları olabilir. Bu yaklaşım, kullanıcılar WHO web sitesine veya ülkelerin diğer güvenilir sitelere erişmeyi bırakmış olsalar bile, sosyal medya platformlarına eriştiklerin de milyonlarca insanın aynı iletileri görme olasılığını artırır.

4-Bir Tanı Aracı ve Tavsiye Sistemi Olarak Sosyal Medya

Sosyal medya, testler, deneyimler, sonuçlarla ne yapılacağı ve nereye bakılacağı hakkında güvenilir bilgileri

yaymak için de kullanılmalıdır. Örneğin belli gruplar verimli şekilde bilgi paylaşımı için kullanılabilir. Covid-19 için, on binlerce doktor gerçek zamanlı olarak cevaplar geliştirmek için özel sosyal medya gruplarına katılıyor. Bunlardan biri olan PMG COVID19 Alt Grubu adlı bir Facebook grubu dünya çapında 30.000 üyeye sahip.

Sosyal medyanın gruplara katılma ve grup iletişiminde yer alma özelliği bu dönemlerde çok bir önemli hale geliyor.

6- Araştırmaları Hızlandırma Destek Platformu Olarak Sosyal Medya

Semptomlar, etkileşimler, olaylardaki fotoğraflar, seyahat rotaları ve insan davranışı hakkındaki diğer dijital ayak izleri hakkındaki sosyal medya verileri, COVID-19’un iletimini ve yörüngesini anlamak ve modellemek için gerçek zamanlı olarak analiz edilmelidir. Bu araştırmalara katkı sağlayabilir ve hızlandırabilir. Büyük veri yönetimi ve Yapay Zeka teknolojilerini çok iyi bir şekilde kullanan bu platformlar, teknolojik güçlerini COVID-19 sürecinde kullanmalıdır ve analizleri ile araştırmalara destek olmalıdır.

Genel anlamda sosyal medyayı ve yaygın kullanılan sosyal medya araçlarını hazırlıklı olma, müdahale ve iyileştirmede önemli bir araç olarak doğru kanallarla entegre etmek, COVID-19’da ve gelecekteki yaşanacak halkın sağlığını tehdit eden durumlarda etkili araçlara sahip olmayı sağlayabilir. Sosyal medya, özellikle etki sağlayacağınız bir gruba sahipseniz çok önemli bir iletişim silahıdır. Toplumsal olaylarda en doğru şekilde kullanılabilmesi için çok daha iyi bir şekilde önemli global ve ulusal kanalların (hesapların, şirketlerin) bu platformlarla bugünden başlayarak entegre olması gerekir.

contact@marketingtodolist.com adresinden sorularınızı ve önerilerinizi iletebilirsiniz.

Burada paylaş: